“Türkiye’de kadınların yaşam hakkı her geçen yıl daha fazla ihlal ediliyor” diyen Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle iki ayrı yazılı soru önergesi verdi. Dinçer, kadın cinayetleri davalarında verilen ceza indirimlerini gündeme getirerek, “Kadınları öldüren erkeklerin kaçına ‘iyi hal indirimi’ uygulandı?” sorusunu yöneltti.
Dinçer, son 10 yılda en az 4.255 kadının cinayete kurban gittiğini, son 7 yılda ise 1.441 kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini hatırlattı. Yalnızca 2024 yılında işlenen kadın cinayetleri sayısının, resmi açıklamalar ve bağımsız platform verileri arasındaki uçuruma dikkat çekti. İçişleri Bakanlığı’nın ilk 10 ay için açıkladığı 276 rakamının aksine, platform verilerine göre bu sayı 394. Dinçer, şüpheli kadın ölümlerine ilişkin resmi verilerin ise bulunmamasını eleştirerek, yalnızca geçtiğimiz yıl 259 kadının şüpheli biçimde hayatını kaybettiğini ve çoğu dosyanın “intihar” denilerek kapatıldığını vurguladı.
Önergelerde yer alan çarpıcı veriler arasında öldürülen kadınların yüzde 57’sinin kendi evinde can vermesi, cinayetlerin yüzde 57’sinin ateşli silahlarla işlenmesi ve bireysel silahlanmanın önlenmemesi öne çıkıyor. Kadınların önemli bir kısmının, boşanmak istemek, ilişkiyi bitirmek veya evlenmeyi reddetmek gibi kendi hayatlarına dair kararlar aldığı için öldürüldüğünü belirten Dinçer, devletin suskunluğunu ve cezasızlık politikalarını sert sözlerle eleştirdi.
Dinçer’in Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yönelttiği sorular arasında, aile içi şiddet mekanizmalarının neden yetersiz kaldığı, kadın sığınma evlerinin sayısı ve kapasitesi, çocukların aile içindeki can güvenliği ve şüpheli kadın ölümlerinde etkin soruşturma mekanizmalarının eksikliği yer aldı. Ayrıca Bakanlığın, kadına yönelik şiddette cezasızlığın önüne geçmek için Adalet Bakanlığı ile herhangi bir ortak çalışması olup olmadığını ve 2025 yılı için belirlediği yol haritasını kamuoyuna açıklamasını istedi.
Adalet Bakanlığı’na verilen önergedeyse, kadın cinayetleri faillerinin ne kadarının ağırlaştırılmış müebbet aldığı, kaçarının hala serbest olduğu, şüpheli kadın ölümlerinde yürütülen adli soruşturmaların sayısı ve ceza indirimleriyle ilgili detaylı bilgi talep edildi. Dinçer, kadınları öldüren erkeklerin ‘iyi hal’ ve ‘haksız tahrik’ indirimiyle ödüllendirilmesinin kadın cinayetlerini körükleyen temel etkenlerden biri olduğuna vurgu yaptı. Failin çoğunlukla devletin göz yumması ve yasaların caydırıcılıktan uzak olmasıyla cesaret bulduğunu belirten Dinçer, “Bu cinayetler kader değil, bir devlet politikasının suskunluğun ve görmezden gelmenin sonucudur” ifadelerine yer verdi.
Önergelerde dikkat çeken bir diğer başlık ise çocuk cinayetleri oldu. 2024 yılında öldürülen 72 kız çocuğunun faillerinin kim olduğu ve ne tür cezalar aldığı sorulurken, bireysel silahlanmanın önlenmesi yönünde hangi adımların atıldığı ve kaç kadının ruhsatsız silahlarla öldürüldüğü de Adalet Bakanlığı’ndan yanıt bekleyen konular arasında yer aldı.